Ara

Her Şeyden Bi' Haber

Kategori

Uncategorized

Inspiration of Art

zevalbucak.com                                                                                                                                                  Instagram:zevalbucak

 

I always support the idea that Fashion tells stories ,but its not just Fashion .The Story is Art and Fashion is just one of the storytellers .

After returning back to London i had the time to discover museums and gallery’s with a good friend of mine .My friend is a big Art fan so that gave me a chance to look from a different perspective .The visit of British Museum and Albert Victoria Museum is just the perfect inspiration of everything. It sounds boring but its not. In both museum there was a Fashion part where you could see the style’s of different time periods .Even in the normal paintings you can see the style,the elegance and the story that everything hast in it . The meaning of elegant and stylish clothes on painting means that the country is in a wealthy period.Most of the architecture details are also on the clothes .

I wear something elegant to a museum because its a serious place with different cultures and stories . My red back detailed shirt and black leather tight was the perfect match . Its important not to wear something really serious like suits because its just a museum visit not a Business center.Even afterwards the visit you can go out or just drink coffee so it should have a balance between serious and casual .Make a visit and get inspired!

——-DEUTSCH———

Ich unterstütze immer die Idee das Mode kleine Geschichten erzählt ,doch es ist nicht nur Mode .Kunst ist die Geschichte und Mode ist nur eine von den Erzählern.

Nach dem ich nach London zurück gekommen bin hatte ich die Zeit Museums und Galerien zu besuchen mit meiner Freundin .Meine Freundin ist ein grosser Fan von Kunst deswegen hatte ich die Chance von einem ganz anderen Fenster zu gucken .Das British Museum und Albert Victoria Museum war einfach eine perfekte Inspiration das man je haben kann .Es hört sich langweilig an ,ist es aber nicht .Beide Museums hatten eine Mode Sektion von anderen Zeit Perioden.Doch in den Gemälden war Mode mit den stilvollen und eleganten Kleiderstücke zu sehen.Die Bedeutung von schönen Kleiderstücken ist dass das Land in einer wohlhabenden Zeit ist.Viele Architekt Details sind in auch in den Kleiderstücken zu sehen .

Die Kleidung für ein Museum sollte etwas elegant sein weil es ein Bereich von viel Kultur und Geschichten ist .Mein Pullover mit dem Rücken Detail und Leder Leggings war einfach perfekt zusammen .Es sollte auch nicht etwas zu ernstes sein .Man geht ja nicht zur Arbeit:) . Vielleicht findet ja mein Zeit für ein Kaffee .Macht ein Besuch und lass euch inspirieren!

——-TÜRKÇE——

Her zaman Moda’nın hikayeler anlatığını savunurum .Ama asıl hikaye sanat,moda da sadece anlatıcılardar briridir.

Londraya döndükten sonra Sanata ilgi duyan ve anlayan bir arkdaşımla beraber Müze gezme Fırsatını buldum .Bu sayede farklı bir açıdan da sanata bakabildim .British Museum ve Albert Victoria Museum cok güzel yerler ve ilham almamak elde değil.Müze deyince gercekten sıkıcı olduğunu düşünür herkes ama gercekten alakası yok .Kendine birşeyler katmak ve bununla beraber yeni şeyler öğrenmek icin mükemmel eğlenceli bir yerdir .Iki Müzeninde Moda’yı anlatan kısımları vardı . Zaman aralıklarıyla beraber tarzları markalar konu alınmıştı .Sadece orda değil resimlerde ve eserlerde de moda cok net görülüyor.Tarz ve gösterişli kıyafetler her zaman zengin ve güclü bir dönemin göstergesidir.Onun dışında da mimarlık detayların da kıyafet parcalarında cok kullanıldığını görürüsünüz.

Benim müze icin sectiğim kıyafet daha elegant birşeydi sonucta müzede hem kültür öğrenmeye hemde büyük bir saygı olduğu icin aslında daha ciddi giyinilir .Cok abartılı da değil cok resmide değil .Iki tarafı dengelemesicok önemlidir . Ben sırt dekolteli bir boğazlı kazakla deri bir tayt tercih ettim.Dekolte kısmıı şart değil bence ben daha sonra farklı bir yere gideceğim icin de iki tarafa da uyumlu giyinmek zounda kaldım .Zaten Müzeden sonra mutlaka kahve icecek zaman kalıyor onu düşünerek de giyinebilirsiniz .Önemli olan dengeyi becerebilmektir ve daha da önemlisi müze gibi bir yerde kendine birşey katmakıtr.Mutlaka gidin ve ordan mükemmel bir ilham alın !

Eurovision Fanı Olmadan Bilemeyeceğiniz 20 Şey

Merhaba arkadaşlar,
Biliyorum hepinizin bu tarz sıkıntıları var. Çünkü etrafınızdaki çoğu insan Eurovision’un “E”sini bilmiyor ki zaten bilmek zorunda değiller. İlgi meselesi sonuçta. Ama bazen sabır zorlayan sorularla karşılaşıp “Pes artık bu kadar mı uzaksın be kardeşim!” diyoruz. Ben bu yazımı ikiye ayırmak istiyorum. İlk kısmında Eurovision fanlarının maruz kaldığı mantık dışı cümleler ve soruları sıralayacağım. Diğer kısımda da Eurovision fanı olmadan bilinmeyecek bazı bilgiler vereceğim size.

Maruz Kalınan Cümle ve Sorular

1. Mayıs ayında sorulan “Eurovision’a katılıyor muyuz?” sorusu.

Yahu kardeşim zaten geleneksel olarak mayısta yapılan Eurovision, katılımcı ülkeyi son on günde mi belirleyecek? En acısı da yarı finallerden sonra sorulması. Soru sormak için soruyorlar resmen. Laf olsun torba dolsun.

20140805-185649-68209610.jpg

2. Başka ülkenin bayrağını neden taşıyorsun, gâvur musun sen?

Esas sen benim millî değerlerimi neden Eurovision ile ölçüyorsun? Birnevi Dünya Kupası gibi düşünün. Hiç gitmediğiniz, bazen haberinizin bile olmadığı ülkeleri desteklemiyor musunuz? Bu da öyle bir şey. Yabancı bir bayrağı şu ana kadar öpüp alnıma koymuşluğum, ya da o ülkenin millî marşını söylemişliğim yok. Her ülkenin bayrağına da saygım sonsuz. Sadece destek için yapılan bir şeyden “Vatan Haini” muamelesi görmek bazen dokunuyor ne yalan söyleyeyim.

3. Eurovision’u bir tek biz önemsiyoruz, başkaları önemsemezken neden bu çaban?

Fan olmanın nedeni sorgulanır mı, bana kalırsa hayır. Ayrıca en az önemseyen ülkelerden biriyiz. Evet çok seviyoruz ama önemsemiyoruz. Mesela İsveç’ten örnek verelim. Melodifestivalen. “Adamlar yapıyor.” dedirtiyor izlerken. Nedir diye soracak olanınız varsa kısa bir açıklama: İsveç’in Eurovision şarkı elemeleri. Mello denince akan sular durur bir EuroFan için. TRT’de genelde monarşi hakim. Kısacası yüzyılın yalanıdır, itibar etmeyiniz.

20140805-190335-68615130.jpg

4. Why is your country so homophobic?

Şu önyargı patlaması insanlar yok mu? Homofobik olmadığımızı ispatlamak için illa ki İstanbul Gay Pride görüntülerini göstermem gerekiyor. Olsun bunun tersini kanıtlamak için her şeyi yaparım. No Prejudices.

20140805-191123-69083365.jpg

5. “Bilmem kim, şu şarkısıyla gitsin bence.”

Oldu tatlım, istiyorsan bir Zeki Müren şarkısı yollayalım. Hani çok zor bir şey olduğunu düşünmüyorum bunun. O seneki şarkı yarışmasına, o sene bestelenmiş bir şarkıyla katılabiliyorsunuz. Yoksa bu insanlar boşu boşuna neden yeni beste yapsınlar, değil mi?

6. Turkey isn’t my real winner, Belgium has deserved the trophy!!

İşte dünya üzerinde en gıcık olduğum insan topluluğu. Böyle al ıssız bir ormana bırak gitsin yani. Neymiş efendim Sertab Erener hak etmemiş de Belçika almalıymış. Şarkıları dinleyip siz karar verin diyorum ben.

7. Eurovision fanı diye bir şey varmış.

Şaka değil, bu cümleyi arkadaşım falan kurmadı. Can Bonomo bir röportajında bu cümleyi direkt sarf etti. Olsun öğrenmenin yaşı yok…

8. Sahne mükemmel ötesi, nesini beğenmediniz anlamadım.

Evet anlıyorum hayatınızda hiç böyle bir sahne görmediniz de, biz neler gördük canım ya…(2013’ü beğenmemiştim, sonuçta 2012 çıtayı fazlasıyla yükseltmişti.)

20140805-224911-82151806.jpg

Eurovision Fanı Olmadan Bilemeyeceğiniz Gerçekler

9. Azerbaycan-Ermenistan Gerginlikleri

Bu sene yaşanmış taptaze iki olay anlatacağım sizlere. Biliyorsunuz ki televoting oyları spikerler tarafından açıklanır ve bunun provası alınır. Provası alınırken de puanlar rastgele verilir ve buna bakılmaz yani “Türkiye’nin provası var 12 puana Azerbaycan yazın.” gibi bir şey değil. Karışık ve rastgele. Tam hatırlamıyorum, Azerbaycan provalarında ya 8 ya da 10 puanı Ermenistan’a yazmışlar. Spiker de ısrarla Ermenistan’ın adını söylemiyor. Tabii tarihte çok acı çektiler anlayabiliyorum.

Bir de basın toplantısı var tabii. Malum yarı finalden çıkanlar karışık bir şekilde hazırlanır. Kaderin cilvesi, Azerbaycan’dan bir önce Ermenistan açıklandı. Yani bu durumda basın toplantısında yan yana oturmaları gerekecekti. Dilara’yı en başa alarak bu sorunu çözmüş oldular. Aslında son günlerde yaşanan olaylardan sonra hak veriyorum tabii ki.

20140805-230738-83258427.jpg

10. Şike iddiaları

Aslında manşet atılmıştı bir kere gazetede, yani manşet değil tabii ki de bir sayfayı bu habere ayırmışlardı ama malum ülkede gazete okunmuyor. “Bir Birincilik Kaç Para?” şeklinde atılan başlıklar Azerbaycan’la ilgiliydi. Azerbaycan’ın Litvanya, Malta, vb ülkelerde bedava hat dağıtarak gençlerden oy topladığı iddia edilmişti. Bazıları ise “Bu haberi Türkler çıkardı.” dedi, aramız açıldı. Ama bu iddia da kaynadı gitti. İyi mi oldu, bence iyi oldu.

Bir diğer iddia ise Gürcistan’ın jüri oylarında sorun olması. Oylarını sattıkları konuşuluyor. Hâlâ katılımı onaylanmayan ülke, yarışmadan üç yıl men cezası alabilir.

20140805-232048-84048806.jpg

11. Shout Inshallah!

Bunu her Eurovision fanı er ya da geç öğrenir. Guatemala doğumlu 2012 Danimarka temsilcisinin, şarkısın back vokalinde “shout inshallah” kelimelerini kullanması Türkiye’de ilgi odağı olmuş şeylerden bir tanesiydi.

20140805-232548-84348901.jpg

12. Tuba Önal

Büyük ihtimalle “O kim ya?” diyeceksiniz ama, 1999’da ülkemizi “Dön Artık” parçasıyla temsil eden Tuba Önal, Sıla’nın back vokalliğini yapmaktadır. Şarkı 16. olmuştur.

20140805-233518-84918939.jpg

13. Kurt Calleja-Can Bonomo dostluğu

Çoğumuz onları ilk “Hi, I’m Kurt Calleja. And I’m Can Bonomo. And we are frieeendss!!” cümleleriyle başlayan o meşhur eurovision.tv röportajıyla gördük. Eurovision’un en efsane dostluğudur diye düşünüyorum. Samimiyetleri yüzlerinden, hareketlerinden belli müthiş tatlı iki insan.

14. Helena Paparizou

Bildiğiniz üzere 2005 yılında ülkesi Yunanistan’a birincilik getiren İsveç doğumlu Helena Paparizou, bu sene Melodifestivalen elemelerine “Survivor” adlı parçasıyla katıldı. İlk yarı finalden direkt finale çıkamayan ancak “İkinci Şans Turu”na kalan Paparizou, finale çıkmayı başarmıştı ancak İsveç’i temsil etme hakkına sahip olamamıştı.

20140805-234404-85444590.jpg

15. Fark 2 Puan

Çoğunuz Sertab Erener’in zaferinin rahat geldiğini düşünüyorsunuzdur ki bu doğal. Hatırlamadığınız bir tarihte Eurovision puan tablosunu hatırlamaya çalışmak dünyanın en saçma çabası olur. Ama biz Eurovision’u son ülke Slovenya’nın verdiği 10 puan sayesinde, 2 puan farkla kazandık. Rahat gelmedi yani.

16. Türkiye’yi çok özledik!

Yokluğumuz iki sene oluyor Eurovision’da. Bunu fark etmeyen temsilciler de gördük. Üzülmüş gibi yapan da. Ama 2013’te Yunanistan temsilcilerine, basın toplantısında en sevdikleri Eurovision şarkısı sorulunca, tereddütsüz Athena-For Real deyip üstüne Türkiye’yi yarışmada özlediklerini ve geri dönmemizi istediklerini dile getirdiler. Ve bunu dile getiren tek ülke Yunanistan oldu.

17. Apricot Stone

Ah biz ne çektik bu şarkıdan… Ermenilerin “Bu dünya acımasız ve vahşi, evime geri dönmek istiyorum,…” gibi cümlelerle bize dokundurma yaptıkları çok sinir bozucu bir seneydi. Allah’tan maNga bize 2.liği getirdi, ki benim için 1.dirler, bir de bizi geçselerdi?

20140806-000236-156913.jpg

18. Nikolaj ❤ Pilou

Eurovision bittikten sonra bile böyle olay fotoğrafları çıkan bir çift sunucumuz oldu.

20140806-000745-465689.jpg

19. Türkvizyon&Türkçevizyon

Şimdi siz söyleyin bana, bu isimler özgün mü? İkincisi, Türkçe mi? Sen madem Türk dili ve Türk dünyası gelişsin, kaynaşsın istiyorsun, “vizyon” ne? Böyle bir TRT’nin, bu tarz etkinliklerini samimi bulmadığımı söyleyebilirim. Türkî Cumhuriyetleri bir araya getirirken samimi olması için, bakışını değiştirmeli TRT. Ayrıca, böyle bir etkinliği “Vatan sağ olsun!” zihniyetiyle savunamayacağım, kusura bakmayın. Yani bu konuda bilgi sahibi değilseniz çok şey kaçırdığınızı söyleyemeyeceğim.

20140806-001426-866417.jpg

20. Sarışın Türk mü olur?

Semiha Yankı, bizim ilk Eurovision temsilcimizdir. TRT Semiha Yankı gitmeden önce, “Sarışın Türk kızı mı olur?” diyerek saçlarını zorla kumrala boyatmıştır.

20140806-001847-1127387.jpg

Evet bu seferlik de benden bu kadar umarım keyif almışsınızdır. Görüşmek üzere…

Hangisi Daha İyi? (Eurovision 2013 vs Eurovision 2014)

Herkese merhaba! Ben yeni yazarınız Aleyna. Eurovision fanları için ”ölü” sayılan şu dönemde, sizler için son 2 yılda yapılan organizasyonları karşılaştırmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz. 🙂

SLOGAN: İlk olarak sloganları değerlendirmek istedim. Bana sorarsanız slogan yarışmanın ruhunu hissettirebilmeli. Yarışmadan birçok ülke yarışıyor ve biz kendi ülkemiz olmasa bile deli gibi destekliyoruz. (Bu da Eurovision fanı olmanın en güzel tarafı.)

2013 yılının sloganı çoğu kişi basit bulsa bile bence güzeldi. Yarışmanın ruhunu çok güzel hissettiriyordu. *Bilmeyen yoktur ama.* ”WE ARE ONE” (Biz Biriz.)

2014 yılında ise katılım sayısı düştüğü için ve benim için yarışmanın olmazsa olmaz ülkelerinden olan Balkan ülkeleri katılmadığı için (Balkanlar olmasan Eurovision olur mu ya?!) ”JOIN US” (Bize Katıl.) sloganı fena değildi hani…

Yine de hangisi daha iyiydi diye sorarsanız, 2013 > 2014.

i JoinUs_2

 

TEMA: Tema konusunda bir ülke seçemeyeceğim çünkü ikisini de çok beğenmiyorum.

2013 yılının temasında kelebek kullanılmıştı. Kelebeğin üzerindeki renk geçişleri güzeldi. Ama fazla sade olduğunu düşünüyorum. Fazla abartı olsa da sevemeyeceğim ama ne bileyim derdimi anlatamadım şu an.

2014 yılının temasında ise elmas kullanıldı. Aslında güzel fikir ama mavinin koyu renklerinin kullanıldığını ve fazla göz yorduğunu düşünüyorum. 

86413002 ESC2014_TV_Graphics

 

 

SAHNE: Organizasyondaki en önemli şeylerden biri de pek tabii ki sahnedir. Ben fazla gösterişli sahneleri sevmiyorum. Eğer 2013 ve 2014 yıllarını değerlendirmeseydim, ”Hangi sahne daha iyi?” sorusuna kesinlikle ”2012!” cevabını verirdim.

2013 yılının sahnesini bir türlü sevemiyorum. O üstteki detaylar mı gözüme çarpıyor bilmiyorum ama sevemiyorum bir türlü.

2014 yılının sahnesini beğeniyorum. Birçok fan sahneden fotoğraflar yayınlandığında 2012’ye benzetmişti, tamamen aynısı olmasa da bence de biraz benziyor. Işıklar iyi kullanıldığı için performans sırasında gerçekten muhteşem görünüyordu.

7_stage_b1BlRumpkCAAAadkj

 

ŞARKILAR: Ve tabii ki de yarışmanın olmazsa olmazı şarkılar… Müzik zevki kişiden kişiye göre değişir ama bakalım ben nasıl düşünüyorum. 

2013 yılında sevdiğim şarkılar vardı ama benim için yarışmanın olmazsa olmazı Balkan ülkeleri yetersizdi. (Sırbistan, Makedonya, Karadağ…) 2012 yılında herkesin ölüp bittiği, benim şarkısını bir türlü sevemediğim Estonya ise harika bir şarkı göndermişti.

2014 yılında fazla güzel şarkıların olmayacağını ulusal finallerden anlamıştık aslında. Ama bu yıl ilk sıralarda fazla göremediğimiz Big 5 iyiydi. (Sözüm Fransa’dan dışarı.) Yarışmada bana göre fazla ön planda olmayan Avusturya, Macaristan ve Arnavutluk güzel şarkılar göndermişti. Finale çıkamaması ile ünlü olan Karadağ ”Moj Svijet” gibi harika bir şarkı göndererek tarihinde ilk kez finale çıktı ve 19. oldu.

Benim aklımda kalanlar işte böyle. İlk yazım olduğu için hatalarımı mazur görün. İyi günler! 🙂22361

 

 

Barbara Dex 2014

Merhaba,
Bildiğiniz üzere dünyanın en eğlenceli ödülü Barbara Dex açıklandı ve aslında bayağı bir oldu. Başlıkta kim olduğunu belirtmek istemedim heyecanı kaçar sonra.

20140802-172128-62488683.jpg

Gerçekten merakla beklediğim bir ödüldür. Bizden bilmeyen yoktur da fan olmayanlar için ne olduğunu açıklayayım. Yarışma içerisinde sahnede en iğrenç kıyafeti giyen Barbara Dex’in sahibi olur. O “Çirkin giyiniyorsun!” yaftası yapışır temsilciye. Ama bazıları hak ediyor gerçekten. Özellikle 2013’te Sırbistan hakkıyla kazanmıştı. Bileğinin hakkıyla, tasarımcının alın teriyle kazanılmış bir ödüldü gerçekten. Bir de demiyorlar mı sahne arkasında “Sırbistan’da çok ünlü bir tasarımcının tasarımı. Gerçekten çok özen gösterildi.” diye. Evet gerçekten ödüllü(!) bir tasarımcı artık. Her neyse gelgelelim bu seneye…

20140802-164643-60403967.jpg
2013’te Barbara Dex’i kazanan Moje 3 grubu, Sırbistan

Bu senenin kazananı…. LİTVANYA!!

Bilen bilir başından beri söylüyordum “Zaten zevksizliğin şarkından belli oluyor neden konsept yaptın ki?” diye. Ama Barbara Dex’i alacağını tahmin etmemiştim gerçekten. Her ne kadar favorilerimden birisi olsa da Makedonya alır diye düşünüyordum. Beni ne kadar hayal kırıklığına uğrattıysa artık. Ama beni en çok şaşırtansa ilk 10 oldu. Gelin puan tablosuna bir göz atalım.

Litvanya – 311 oy
İtalya – 90 oy
Moldova – 90 oy
Gürcistan – 76 oy
Arnavutluk – 64 oy
Fransa – 56 oy
Makedonya – 52 oy
İrlanda – 52 oy
Polonya – 40 oy
Almanya – 30 oy

Biz buna kısaca açık ara diyoruz tabii ama İtalya’nın ikinci olması ve Moldova’yla aynı oyu alması beni şaşırtmadı değil. İtalya’nın kostümünün iğrenç olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta 2. olan da bir derece iğrenç olmalı. Gürcistan veya Fransa gibi ülkeler varken İtalya olmamalıydı.

20140802-170855-61735322.jpg
Bu senenin en iğrenç sahne kostümü Vilija’dan, Litvanya

Yazımı bitirmeden önce sizlere son senelerin birincilerini göstermek istiyorum. Bir başka yazımda görüşme üzere…

20140802-171607-62167514.jpg
2012 Barbara Dex 1.si Rona Nishliu, Arnavutluk

20140802-171751-62271796.jpg
2011 Barbara Dex 1.si Eldrine grubu, Gürcistan

20140802-171846-62326289.jpg
2010 Barbara Dex 1.si Milan Stanković, Sırbistan

Başarıdan 2 Ay Sonra

Merhaba,
İtiraf edeyim de kurtulayım. Logo değişmeden önce uzun bir süre eurovision.tv sitesine bakmaya tenezzül etmedim nedense. Malum ülke gündeminin durulduğu gün yok, Eurovision’la ilgilenmeye şu ölü sezonda pek de vakit olmuyor doğrusu. Bugün temmuz ayında Sergej Ćetković ile yapılan röportajı yeni gördüm. Düşünün ben yeni gördüm. Geç de olsa çevirmeye karar verdim.

20140801-193302-70382350.jpg

Danimarka’daki Eurovision Şarkı Yarışması yolculuğunuz üzerinden 2 ay geçti. Oradaki tüm coşkuyu, enerjiyi ve yaratıcı kaosu özlüyor musunuz? Kariyerinizde uzun yılları geride bırakmış olmanıza rağmen hâlâ PED (Post Eurovision Depression) etkisini gösteriyor mu?

Kopenhag’a gelmeden önceki birkaç ay Eurovision ile çok meşguldüm. Şarkıma ve performansıma çok konsantreydim. Bu yüzden coşkulu ve heyecanlı olmamak söz konusu değil, en azından bir süre için. O Eurovision coşkusu hâlâ var. Çünkü hâlâ, zamanında bir parçası olduğum dünyanın en büyük müzik yarışmalarından birinde neler yaşandığını ve yaşanacağını düşünüyorum. Ama dürüst olmak gerekirse Eurovision Şarkı Yarışması’ndan sonra başka projelerle uğraşmak zorunda kaldım. Ve tüm izlenimler hakkında da fazla fikir edinemedim. Ama kesin olarak söyleyebileceğim bir şey var ki, bu yarışma benim içim inanılmaz bir tecrübeydi ve o atmosfer unutulmazdı.

Şimdi her şey geride kaldı. Yaşanan her şeyin arasında en çok keyif aldığınız şey neydi? Ülkenizdeki meslektaşlarınıza bu coşkulu atmosferi tecrübe etmelerini önerir misiniz?

Kesinlikle bütün meslektaşlarıma bunu yapmalarını ve Eurovision’u kendilerinin tecrübe etmelerini öneririm. Bütün etkinlik, prodüksiyon ve organizasyon da dahil olmak üzere en yüksek seviyede. Yarışmanın üzerine çektiği ilgi kesinlikle muhteşem. Böyle başka bir müzik yarışması yok bu yüzden hiçbir şeyle karşılaştırılamaz.

Bu yarışmadan şunu öğrendim ki, bir şeyin ne kadar karışık veya ne kadar zor olduğu önemli değil. Önemli olan her zaman işini sevmek, eğlenmek ve gülümsemek. Orada gördüğüm coşku ve profesyonellik beni havalara uçurdu. İnsanlar hep olumluydu. Her şey fazlasıyla mükemmeldi, ki ben hâlâ anlatmak için doğru kelimeleri seçemiyorum.

20140801-194249-70969728.jpg

Eğer tekrar bu yarışmada yer alacak olsanız, bunu yapar mıydınız? Şarkıcı olarak katılmak zorunda değilsiniz, belki kendi ülkenize veya komşu ülkelerden birinde bir sanatçıya beste yapabilirsiniz.

Bir yazar olarak kesinlikle. Ama dürüst olmak gerekirse, şu an bir fikir belirtmek için çok erken. Yarışmada yer aldığım için çok mutluyum, ancak yarışmada tekrar yer alıp almayacağımı veya hangi pozisyonda yer alacağımı söyleyemiyorum, en azından şimdilik. Her ihtimale karşı “Asla, asla deme!” diyorum.

Kopenhag’daki performansınızı izlerken, eğer yapabilseydiniz, bazı şeyleri farklı yapma düşüncesi oluştu mu kafanızda?

Bu zor bir soru. Şarkım “Moj Svijet” üzerinde en az altı ay çalıştım. Bunu yaparken de her zaman yeni ve yaratıcı fikirler oldu. Ancak bir noktada, şarkının final hâlini kaydetmek için bu süreci durdurmam gerekiyordu.

Başka bir deyişle, her zaman sizi düşünce dünyasına sürükleyen farklı fikirler vardır. Ve bunun bir sonu yoktur. Ama benim Kopenhag’daki performansımdan memnun olup olmadığımı merak ediyorsanız eğer, cevabım: kesinlikle memnunum. Buna seyircinin tepkisi de dahil. Değerli meslektaşım Zdravko Čolić (Yugoslavya 1973) büyük ihtimal ile şöyle derdi: “Burada hiçbir şeye dokunmazdım.”

20140801-200211-72131166.jpg

Peki şimdi sırada ne var? Üzerinde çalıştığınız bir proje veya şarkı var mı?

Şu anda grubumla birlikte turdayım. Hâlâ Dva Minuta(İki Dakika) albümümün tanıtımını yapıyorum. Bu demek oluyor ki konserler şu anlık odak noktam. Ama aynı zamanda yeniden stüdyoya girmeye hazırlanıyorum. Altıncı stüdyo albümümü hazırlıyorum. Bununla birlikte albümden önce, bunca çalışmanın üstüne biraz ara vermeyi düşünüyorum.

Kopenhag’da tanıştığınız herhangi bir sanatçıyla sonradan vakit geçirme fırsatınız oldu mu? Eurovision’daki meslektaşlarınız ile bir plan, fikir veya hayal var mı?

Evet, çoğuyla tanışma fırsatım oldu ve bu da mükemmel şeylerden bir tanesi oldu, farklı tecrübeler hakkında konuşabilmek, bazense sadece eğlenmek. Her nasılsa spontane bir şekilde çoğu vaktimi Ermenistan’ın temsilcisi Aram’la harcadım. Müzikle alakalı çok yakın düşüncelerimiz var. Onu Balkanlar’a misafirim olarak davet ettim ve bazı konserlerimde bana eşlik etmesini teklif ettim. O da bana aynı teklifi sundu. Aynı zamanda, eğer ilginç bir parça ortaya çıkarsa bir düet yapabileceğimizi de söyleyebilirim. Göreceğiz.

20140801-201341-72821498.jpg

2014 Eurovision Şarkı Yarışması’nın en önemli gelişmesi ise bunca katılımdan sonra en sonunda finale çıkabilmeniz oldu. Bunu gerçekleştirmek nasıl bir duygu?

Finale çıktığımız için gerçekten çok mutluyum. Karadağ halkı Eurovision Şarkı Yarışması’na büyük bir saygı duyuyor ve çok büyük bir müzik yarışması olarak görüyor. Bu sene daha da heyecanlıydı, çünkü çok zor bir yarışmaydı. Bu da başarımızı daha özel kılıyor.

Bu seneki Eurovision şarkıları arasında, hâlâ dinlediğiniz veya spontane söylediğiniz bir şarkı var mı?

Aslında birkaç şarkı var gerçekten beğendiğim. Ama bunlar arasından birini seçemem doğrusu.

O zaman sorumuzu yenileyelim: Şu ana kadarki en iyi Eurovision şarkısı hangisidir? Mutlaka bir favoriniz olmalı.

Peki, Eurovision’a katıldıktan sonra elde ettikleri başarıyı göz önünde bulundurursam, seçimim “ABBA-Waterloo” olacaktır.

20140801-202037-73237698.jpg

Kaynakça: http://www.eurovision.tv/page/news?id=no_other_music_event_like_this_sergej_says

EUROVISION’A YENİ LOGO

Yeniden merhaba,
Fark ettiyseniz yeni logoyu belirtmek istedim çünkü dünya için küçük belki ama bizim dünyamızda büyük bir şey olduğu aşikâr. On bir yıldır kullanılan Eurovision logosu revize edildi. Bakalım nasıl bir sonuç ortaya çıkmış?

20140731-190543-68743096.jpg

Eurovision fanı olmayanların tepkisi büyük ihtimal ile “Ne farkı var ki bu ikisinin Allah aşkına?” olmuştur herhalde. Ama bir Eurovision fanı için -özellikle de Türkse veya Türk hayranıysa- buruk bir haber. Eski logo 2004 yılında kullanıldı ilk. Yani bizim ev sahipliği yaptığımız yıl. Bu yüzden bizdeki anısı daha bir farklı pek tabii.

20140731-191113-69073353.jpg

Gelin bir de yetkili kişilerin yaptığı açıklamalara bir göz atalım.

“Katılımcı yayıncılar, binlerce sürerli izleyici, fanlar ve diğer önemli hak sahipleri içinde geniş çaplı bir araştırma çalışmasına başlamıştık. Çıkan net sonuçlardan bir tanesi ise logonun giderek akılda kalıcı olmasıydı ancak on bir yıldır kullanılmasından sonra üzerinde canlandırmalar yapılabileceğiydi.” şeklinde bir açıklama yapmıştı Jon Ola Sand (Executive Supervisor).

20140731-191617-69377409.jpg

Sietse Bakker (Event Supervisor-Aynı zamanda logo canlandırma sürecinde bu işi koordine eden kişi):
“Bu sürece, varolan logonun güçlü ve güçsüz taraflarını saptamak için araştırma yaparak başladık. Bizim için başından beri bunun bir devrim değil evrim olduğu ve bunun, yarışmanın son on senede geçirdiği evrimi temsil edeceği çok açıktı.

20140731-194037-70837315.jpg

Kalp, dostâne elyazısı ile ‘Eurovision’ yazısı simgeleri arasındaki kombinasyon ve altında daha modern bir yazı tipiyle yazılmış alt başlık kalmak zorundaydı. Bunlar ‘modern-klasik’, yani Eurovision’un esasen ne olduğunu yansıtıyorlar. Aynı zamanda logoda bazı sorunlar vardı, kenarları aşınmış, garip detaylı ve özellikle şehri ve yılı yazarken küçük karakter kullanılması sebebiyle ayrıntılarını yitirmişti.

20140731-192327-69807638.jpg

20140731-192327-69807998.jpg

El yazısı olan bu logonun her karakteri özenle sıfırdan hazırlandı. Daha pürüzsüz çizgiler bu logoyu HD televizyonlarda izlenmesi daha keyifli kılıyor. Aynı zamanda baskıda da daha hoş bir görüntü sağlıyor.

20140731-193125-70285780.jpg

Biz de bu vurgular üzerinde güçlü, zamansız (spesifik bir zamana ait olmayan) Gotham fontunu seçtik. Bu aynı zamanda EBU’nun kurumsal kimliğine de örnek teşkil etmekteydi.

20140731-192327-69807822.jpg

Bu yarışmanın insanları bir araya getirdiğini temsil eden kalp simgesine ayrı bir özen gösterildi. Sağ tarafı büyütülerek daha kuvvetli ve tek başına bir eleman izlenimi yarattık.”

20140731-193504-70504273.jpg

Peki ya bana soracak olursanız…

Benim gönlüm eskisinden yana. Evet üstte Sieste Bakker’ın belirttiği gibi garip detayları olan bir logoydu. Fakat bu detaylar o logoyu karakterize eden şeydi aslında. Diğerlerinden farklı yapan ufak ayrıntılar vardı ki bunların hepsi “HD ekranlarda keyifli ve kaliteli görüntü elde etmek” uğruna çöp edilmiş. Bu yüzden eskisi benim gözümde her zaman ayrı bir yere sahip olacak, ama yenisinin de sevdiğim özellikleri var. Alt başlığın yazı fontunu değiştirme fikri gerçekten hoşuma gitti doğrusu. Yenisinin daha çok yakıştığını düşünüyorum. Ama keşke tek revize edilen şey bu olsaymış.

Bu seferlik de benden bu kadar, görüşmek üzere…

20140731-194037-70837494.jpg

Kaynakça: http://www.eurovision.tv/page/news?id=eurovision_song_contest_logo_evolves

Eurovision 2014 Adına Kısa Bir Değerlendirme

Merhaba Canlarım!! Çok özledim sizi. Muhteşem bir geri dönüş yapmak isterdim ama martın ortasında hasta olan tek insanım ve çok da muhteşem olduğunu söyleyemeyeceğim. Haftaya en az iki sınav koyan saygıdeğer ve muhterem okulum sayesinde sizden bayağı bir uzak kaldım, hatta yokluğumda 4252536 tane Eurovision şarkısı belli oldu ve ben hiçbir şey yazamadım. Affınıza sığınıyorum. Yata yata yürümeyi unuttuğum şu dönemde n’apayım da bir işe yarayayım dedim ve yazmaya karar verdim.

20140315-202023.jpg

Bu akşam şarkıları belli olacak Portekiz, Norveç, Azerbaycan ve Moldova’yı bekleyemedim ki zaten önümde yorumlamam gereken milyon tane ülke temsilcisi ve şarkıları, efendim bununla birlikte yok anadilinde mi söylese İngilizce mi tarzı muhabbetleri de açmam gerekecek. N’apalım bari yarı final sıralamasına göre (İngilizce alfabetik sıralarıyla) bir başlayalım.

20140315-202422.jpg

1. Yarı Final

İlk Yarı:

Arnavutluk:(Hersi Matmuja-One Night’s Anger)
Balkanımın her karışı can kokar torpah kokar. Üff n’apayım madem açtınız okuyorsunuz katlanın yani. Bu şarkı sayesinde bir heves Arnavut alfabesi ve harflerin telaffuzu gibi gereksiz bilgilere baktığım doğrudur. Hep sıralamalarda aşağıda olmasının sebebini, introda böyle çok hareketli bir parça vaat ederken bir anda ninni formatına geçiyor olması. Ama yine de seviyorum ne yalan söyleyeyim. Yarı finalden çıkma şansı var mı bilemem ki zaten bütün şarkılar belli olmadan bunu söylemem çok erken olur ama bu seneki bir çok şarkıdan iyi olduğu kesin.
Ha bir de İngilizce mi Arnavutça mı tartışması var. Açıkçası her zaman ülkelerin kendi dillerinde şarkı söylemesi taraftarı olmuşumdur ancak Arnavutça, şu iki tane “r” harfleri varya aşırı itici geliyor. Tabii bir de kızın İngilizce aksanına bakarak karar vermekte fayda var.

20140315-203003.jpg

Ermenistan:(Aram Mp3-Not Alone)
Ne yalan söyleyeyim şok etkisi yarattı. Bu kadar iddialı bir parça beklemiyordum. Hatta hiçbirimiz beklemiyorduk bence. Keman partisyonlarına âşık oldum. Davul kısımları biraz Emmelie’yi andırdı ama olur o kadar n’apalım. Bir ara Twitter’da “Yerevan 2015” falan yazdılar da tamam dozunda bırakın tadı kaçıyor.
Ya bir de kendi soyadını kullansın şunu bir uyarın insanlık namına.

20140315-203044.jpg

Estonya:(Tanja-Amazing)
İlk defa Estonya’nın yarı finalde elenmesini bu kadar delicesine istiyorum gerçekten. Biri şu kızı sarssın, ne bileyim ayaklarından tutup balkondan aşağı sarkıtsın kan akışını sağlayalım. Nakarat kısmında sesi kapat ve “Euphoria”yı aç adlı tespit süper olmuş bu şarkıya. Bu kadar Loreen özentisi olmayın be yavrum ya. Zaten olmuyor yani. Bir de favorim falan demiyorlar mı? Neyse zevkler tartışılmaz deyip susuyorum.

20140315-203700.jpg

İzlanda:(Pollapönk-Enga Fordóma)
Şarkının adı “Önyargılara Hayır” ama neden böyle bir isme bu kadar rezalet bir şarkı yaptınız onu da anlamadım ki? Zaman israfı benim için, hatta rezil olmadan direk çekilmeleri taraftarıyım. Şahsen benim ülkem böyle bir şarkıyla katılsa 6 Mayıs gecesi Bulgaristan Kapısı’na yürürdüm.
Anaları babaları şunların bir üstündekileri çıkarıp yıkasınlar mikrop yuvası olur onlar ya.

20140315-203743.jpg

Letonya:(Aarzemnieki-Cake to Bake)
Bu Dzesma şarkıları ilk açıklandığında tartışıyorduk “Ya bu sene Letonya çok iddialı geliyor ben size söyleyeyim.” falan diyorduk aramızda çünkü cidden çok iddialı parçalar yarışacaktı yarı finallerinde. Birkaç tane favorim vardı hatta. Kesin elemişlerdir bu şarkıyı seçtiklerine göre. Yani bu kadar güzel şarkı içinde bunu çok mu aradınız diyorum kendi kendime. Sadece sözlerinin saçma ve çocukça olmasından da değil beste de ayrı bir saçma. Neyse çıkamayacaklarına adım gibi eminim ama kesin konuşmayayım. Geçen sene de Litvanya’ya öyle diyordum. Bakalım zaman neler gösterecek.

20140315-203827.jpg

İsveç:(Sanna Nielsen-Undo)
Bu kadın sadece bu senenin Mello birincisi değil benim için. Kadının hayatı resmen bir başarı hikâyesi. 6 defa katılıp kazanamadığı Melodifestivalen’i 7. denemesinde kazandı. Eğer bir hedefin varsa bunun için hiç pes etmemen gerekiyor bunu anladım. Ki zaten Eurovision öyle bir platform pes edersen ya da çekinirsen silinirsin. Her neyse şarkı bence mükemmel hatta ilk 3’e oynar ama kazanmasını hiç istemiyorum. Hatta artık ev sahibi olarak bir İskandinav ülkesi görmek istemiyorum. Yahu biraz değişiklik olsun, şov programı bu sonuçta.

20140315-203908.jpg

İkinci Yarı

Macaristan:(András Kallay Saunders-Running)
Günlerdir iTunes’ta adını milyon defa aratıyorum acaba şarkıyı çıkardı mı diye. Kesinlikle büyük favorilerimden biri. Çünkü canlıdaki performansı stüdyodan çok daha iyi. En azından ben öyle düşünüyorum. Zaten Eurovision’da da en çok buna ihtiyaç var. Tabii bir de sahne şovuna. Şu şarkıya aslında Farid’inki gibi çok hareketli değil ama iddialı bir koreografi çok yakışır. Eğer öyle olursa garanti ilk 10’da görürüz.

20140315-205002.jpg

Karadağ:(Sergej Ćetković-Moj Svijet)
ÂŞIIKK OLDUUM. Tamam susacağım. Balkan ezgilerine âşığım bunu biliyorsunuz. Sözleri de o kadar güzel ki fırsat bulursanız Google Translate’e falan yazın gerçekten çok etkileyici. Klibi zaten… Sözleri Emina Sandal’a ait Moj Svijet(Benim Dünyam) benim favorim. Ama tabii küçük ülkeler kazanamaz kuralı ve “Zeljko birinci olamamışken Sergej, ne bileyim…” düşünceleri yüzünden kazanamayacağını düşünüyorum. Yazık olur bu şarkıya gerçekten.
Karadağca mı İngilizce mi derseniz, naravno Crnogorski!!

20140315-205107.jpg

Hollanda:(The Common Linnets-Calm After the Storm)
Aslına bakarsanız hoşuma gitti. Sakin şarkıları severim bilirsiniz içim yaşlı. Ama bir şarkı hep aynı mı gider? Hani bir enstrüman solo kısmı olur ya da bir iniş çıkışı olur. Şarkı böyle düüümdüz yani. Bir yerden sonra “Ee sonuç olarak?” oluyorsunuz orada şarkı bitiyor zaten. Ama hoş yani(Çok yerdi toparlamaya çalışıyor).

20140315-205150.jpg

San Marino:(VALENTINA MONETTA-Maybe)
İsmini büyük harflerle yazdım dikkat çeksin diye. Zaten çekmeyecek gibi değil. Koskoca ülke 3 senedir tek bir kadını yolluyor. Koskoca dediğime bakmayın Üsküdar, ne bileyim bir Eminönü kadar ülke. Kazansalar halka “Ülkeyi boşaltın arena yapacağız!” diye duyuru yaparlar.
Neyse şarkıya gelelim. Böyle 70’lerden kopup gelmiş gibi. Zaten bence İtalyanca söylemeli İngilizcesi… Neyse ya kadının da üstüne varmak istemiyorum yazıktır.

20140315-205251.jpg

Ukrayna:(Мария Яремчук-Mariya Yaremchuk-Tick Tock)
İlk açıklanan şarkı olduğu için ki genelde zaten ilk açıklanan şarkılara delicesine bir önyargıyla yaklaşırım, “Abi bu nedir ya?” gibi tepkiler verdik ilk dinlediğimizde ama o kadar saçma şarkılar açıklandı ki sıralamada ortalara yükseldi kendileri. Ama dinledikçe seviyorum çok da kötü olduğunu söyleyemeyeceğim. Yeremedim içimde kaldı.

20140315-205322.jpg

2. Yarı Final

İlk Yarı

Gürcistan:(The Shin&Mariko-Three Minutes to Earth)
Twitter’da söylediğimden farklı bir şey yazmayacağım sadece kafamda iki soru var.
1. Bu klibi nerde çekmişler?
2. Gürcistan’da ot legal mi?
Bu neyin kafasıdır demekten kendimi alamıyorum.

20140315-210608.jpg

İsrail:(Mei Finegold-Same Heart)
Nedenini anlayamadığım bir şekilde herkesin ilk 5’inde yer alan ve “Bayıldım, öldüm, bittim” gibi yorumlar yapılan bu şarkıyı hiç beğenmediğim bir gerçek. Ne bileyim çok “Eurovision’a gidelim de neyle gidersek gidelim, yapılan ilk parçayı yollayın gitsin.” tarzı bir şarkı olmuş. Çok klişe olacak belki ama tarzım değil zaten. Ki İbranice şarkıları çok severim. Yani İbranice şarkılara yakıştığını düşündüğüm birkaç dilden bir tanesi. Ama gerçekten olmamış ya.

20140315-210729.jpg

Litvanya:(Vilija Matačiūnaité-Attention)
Kızın adını bırakın telaffuz etmeyi, Vikipedi’den geçirirken vefat ediyordum. Bu da ayrı bir vaka. Şarkı mı söylüyor, sövüyor mu, kaderine isyan mı ediyor böyle saçma sapan bir ses tonu yani. Yermeyi seviyorum n’apayım yani. Yani ben sevgilinin yerinde olsam, sen bu saçma sapan hareketlerle “Attention” diye bağırsan bakarım zaten n’apıyor bu diye. Bunu şarkı yapmana gerek yoktu tatlım bize acısaydın.

20140315-210849.jpg

Malta:(Firelight-Coming Home)
Hani arkadaşlar arasında yazın ateşin etrafına oturup söyleseniz gerçekten anlarım. Eurovision aynı zamanda bir şov işi. Göze de hitap etmen gerek sonuçta. Buna nasıl bir şov yapacaksınız? Ki yapmayacaksınız dümdüz çıkacaksınız ben biliyorum. Allah aşkına bu şarkı Eurovisionluk mu şimdi?

20140315-210955.jpg

Polonya:(Cleo&Donatan-My Słowianie)
EBU’nun klibini pornografik bulmasıyla gündeme gelen bu şarkı, Eurovision için yapılmamış zaten. Kasım’dan bu yana 38 milyon tık alınca Polonya da “Dönüşümüz muhteşem olsun!” diyerek bu parçayı yollamak istemiş ama maalesef bu parça Eurovision’da tutmaz ya. Yani zaten benim ömür billah dinlemeyeceğim bir tarz, Avrupa nasıl karşılar inanın bilmiyorum.

20140315-211118.jpg

İkinci Yarı

Belarus:(TEO-Cheesecake)
Böyle sözleri “modern dünya”mızdan kavramlar içeren şarkıları sevemiyorum. Evet büyük bir önyargı ama n’apayım yani. Duygusallık önplanda olmalı bence. Cheesecake nedir, nasıl bir duygu uyandırabilir? Evet her neyse. Aslında eğlenceli bir şarkı ama şov bakımından yetersiz kalırsa son sıralarımda yer alacağı da bir gerçek.

20140315-211456.jpg

Finlandiya:(Softengine-Something Better)
İlk açıklandığında ilk 10 saniyesini dinleyip “Beğenmedim ben bunu.” dediğimi hatırlıyorum. Hatta “UMK’yı niye izleyeyim garanti Krista tarzı bir şey seçecekler.” yazmıştım. Önyargı kötü bir şey. Valla sonra oturdum 1500 defa dinledim. Ama tabii ilk 10’uma son sıralardan girdikleri gerçeğini de değiştirmiyor. Çok şarkı beğenemedim ama sevdiğim şarkıları da sıralarken epey bir zorluk çekiyorum. Zira birini diğerinden ayıramıyorum. Hâlâ beni şaşırtacak derecede farklı bir şarkıya rastladığımı söyleyemeyeceğim. Bakalım bu sene Finlandiya son sıralardan kurtulabilecek mi?

20140315-211531.jpg

Yunanistan:(Freaky Fortune&Riskykidd-Rise Up)
Şarkıya kötü demek haksızlık olur ama çok da beğendiğimi söyleyemeyeceğim. İnsanın “Yahu ekonomik krizdesiniz, ekonominizi riske ata ata bu şarkı için mi attınız?” diyesi geliyor. Kostas alır diye düşünmüştüm hatta o kadar kesin konuşmuştum ki şu an rezil olduğumu fark ettim. Sonuç olarak Sırbistan, ekonomik durumu Yunanistan’dan daha iyi olmasına rağmen ekonomik kriz sebebiyle çekiliyorsa Yunanistan bu sene çekilmeliydi bence. Yarışmaya bir renk getirdikleri aşikâr ama durumlarını düzeltene kadar katılmalarının yanlış olduğunu düşünüyorum. (Bizim çekilirken görgüsüz gibi “9 şarkı yapacak paramız var” diyen bir TRT’miz var.)

20140315-211635.jpg

İrlanda:(Can-Linn&Kasey Smith-Heartbeat)
Bayıldım. Gerçekten İrlanda’dan böyle bir parça beklemiyordum. Uzun süredir ilk defa İrlanda’yı ilk 10’umda görmek güzel. Arada gelen gayda melodilerini çok sevdim. Folklorik ögelere Eurovision’da ne kadar önem verdiğimi bilirsiniz. Aynı zamanda bu kadar modern bir çizgi yakalamaları gerçekten çok hoş. Kısacası sadece daha iyi bulduğum şarkılar olduğu için sıralamamda 1. değil, yoksa gerçekten kusursuz bir parça.

20140315-211942.jpg

Makedonya:(Tijana Dapčević-To the Sky)
Eşinin soyadını kullandığı ve eşi Sırp olduğu için, ismi daha çok Sırbistan temsilcisi gibi duran Tijana, Sırbistan’ın çekilmesine bayağı bir üzülmüş olmalı. Akşam elimdeki link çalışmayınca, az buçuk Makedoncamla aradığım Makedonya ulusal kanal linkini bulana kadar canım çıktı ama yetiştim tanıtımına. Ya evet gerçekten bazılarına çok sıradan bir şarkıymış gibi geliyor ama Makedonya’dan beklentim çok çok daha düşüktü ve böyle bir parçayla karşılaşınca bana gelmiş geçmiş en iyi Eurovision şarkısı gibi geldi. Tabii bu şarkının Makedonya’ya ait olmasıyla da ilgisi var ama.
Makedonca mı İngilizce mi derseniz. Gönlüm “Таму кај што припаѓам”da ama daha iyi bir derece elde etmelerini istiyorum. Bu yüzden umarım İngilizce söyler.

20140315-212102.jpg

Romanya:(Paula Seling&Ovi-Miracle)
Muhteşem ikili geri döndü! Ki bence bu şarkı “Playing with Fire”dan daha iyi. Onun da yeri bir başka ama ne bileyim ben hareketli bir parçayı beğenmişsem eğer, o şarkı olmuştur. 2010’da biz maNga’yla 2. olduğumuzda bu ikili de 3. olmuştu Romanya adına. Hatta hatırlarsınız çift taraflı cam bir piyano vardı sahnede(Eurovision fanları %1500 bilir bilmeyenler için yazıyorum), işte o ikilinin muhteşem geri dönüşünü izleyeceğiz. Umarım sahne şovları da şarkıları gibi büyülü olur. Onlardan beklentim çok fazla!!

20140315-212150.jpg

Slovenya:(Tinkara Kovač-Spet/Round and Round)
Her zaman İngilizce ve ana dilin bir arada kullanıldığı şarkıları sevmişimdir. Tabii şarkı güzelse. Bu flüt akımı da Emmelie denilen varlık yüzünden çıktı diyordum ki bu kızcağız zaten 2001’den beri flütle birlikte şarkı söylüyormuş. Ama yine de daha iddialı bir parça beklerdim Slovenya’dan. Keza geçen sene çok iddialı olmalarına rağmen yarı finalde sonuncu olmuşardı. En çok üzüldüğüm olaylardan biriydi herhalde.

20140315-212911.jpg

İsviçre:(Sebalter-Hunter of Stars)
En başından beri çok seviyorum ben bu şarkıyı. İçinde keman olan her şarkının yeri bir ayrı oluyor zaten bende. Elemede bir İtalyanca konuştu sonra Almanca’dan Rumence’ye geçti falan tam nereli olduğunu anlamadım ama. Ulusal finaldeki gibi şarkının sözlerini müzikten hızlı söylemezse iyi bir şeyler yapabilir bence. Kısacası sevimli.

20140315-213143.jpg

Büyük 5’li ve Danimarka(Direkt Final)

Danimarka:(Basim-Cliché Love Song)
Evet bu şarkıyı “Only Teardrops’tan daha iyi bulan ve bu güzelim şarkının Emmelie denilen o yoluk saçlı yüzünden harcandığını düşünen bir tek benim. Ha bir de annem var tabii. Eurovision’dan nefret eden annem(evlatlık olduğumu düşünüyorum) bile “Danimarka’nın şarkısını açsana ben onu çok beğendim.” diyor. Annem bile böyle diyorsa bu şarkı harcanacak ben diyeyim size.

20140315-213313.jpg

Fransa:(Twin Twin-Moustache)
Bu tür şarkılara yorum yapmayı bile zaman kaybı olarak görüyorum. “Woki Mit Deim Popo” ile “Allez Olla Olé” arasında kalmış bir şarkı. Hatta şarkı değil sadece şov için yapılmış gibi. Tam benlik(!).

20140315-213403.jpg

Almanya:(Elaiza-Is It Right?)
Geçen gün bir yazıya denk geldim. “Kim demiş Eurovision’da politika yok diye?” adı altında. Bakın efendim Almanya, Ukrayna asıllı bir grup yolluyormuş, şarkılarında da bolca Rus ezgisi varmış, TRT de çekilme kararında çok haklıymış vesaire. Biz sana politikadan uzak bir Eurovision mu vaat ettik? 60’lardan beri bu böyledir zaten. Dünyayı böyle bir pembe görmeler falan. Ayrıca TRT ve Türk milleti bu konuda çok mu pür-i pak da konuşuyorlar Allah aşkına? Azerbaycan gelmeden önce Bosna Hersek, sonra Azerbaycan’a 12’ler saçarken çünkü hiç politik değiliz. Bunlar hep gönül birliği, kardeşlik… Neyse her ülkenin bir politikası vardır. “Biz Can Bonomo’yu Yahudi diye gönderdik.” diye onur kırıcı bir açıklama yapan bir TRT temiz midir yani?
Şarkıyı beğendim. Evet Rus ezgileri var ki bence bu şarkıyı güzelleştiriyor. Umarım bu sene son sıralardan kurtulurlar.

20140315-213434.jpg

İtalya:(Emma Marrone-La Mia Città)
Çok seveni var o yüzden çok üstüne gitmeyeceğim. Benim İtalya’dan beklentim bunun kat be kat üstündeydi açıkçası. Daha iddialı bir parça beklerdim. Klasiğim olan bir cümleyle bitiriyorum. “Benlik değil.”.

20140315-213505.jpg

İspanya:(Ruth Lorenzo-Dancing in the Rain)
Çooook sevdim. Temsilci zaten şekerlik abidesi. Yani bence. Ve İngilizcesi çok iyi olan nadir İspanyollardan biri. X Factor UK 2008’de finalist olarak yarışmış. Açıkçası iddialı gözüküyor. Favorilerimden de biri zaten.

20140315-213542.jpg

Birleşik Krallık:(Molly-Children of the Universe)
BAYILDIM. Şu ana kadar “Evet ya bu 1.liğe yakışır” dediğim birkaç şarkıdan biri. Açıkçası yakıştırdığım şarkılar arasında 1. olma ihtimali olan da tek şarkı. Birleşik Krallık galiba 2000’li yılların lanetini kırmaya geliyor. Ama tabii çok da büyük konuşmamak lazım.

20140315-213616.jpg

Evet şu ana kadar açıklanan şarkılar adına görüşlerim böyle. İlerli zamanda açıklanacak şarkıların da değerlendirmesini yapıp size kendi Eurovision tablomu çıkartmaya çalışacağım elimden geldiğince. Şimdilik benden bu kadar. Bari yeni şarkıları bekleyeyim ben de. Görüşürüüz…

1 Şubat İçin Ulusal Final Rehberi

Bildiğiniz üzere bu cumartesi bol bol ulusal final var ve siz hangisini zileyeceğinize karar veremediniz mi ? O zaman nu yazı sizlere yardımcı olacaktır.

Hangisi Ne Zaman 

Finlandiya Ulusal Finali Türkiye Saati ile Saat 21:00’da başlıyor.                            İsviçre Ulusal Finali Türkiye Saati İle 21:10’da başlıyor.                                      #melfest Heat 1 Türkiye Saati İle  21:00’da başlıyor.                                     Macaristan Heat 2 Türkiye Saati ile 21:20’de başlıyor.                                          Litvanya 2. Yarıfinali Türkiye Saati ile Saat 21:00’da başlıyor.                                Letonya 1. Yarıfinali Türkiye Saati İle 21:20’de başlıyor.                                       İzlanda Yarı-Finali Türkiye Saatiİle  21:40’da başlıyor.

Ekran Resmi 2014-01-27 19.13.40*Bu tablodaki saatler  Orta Avrupa Saatine göredir yani 1 saat ileri alarakdüşününüz.

 Finaller

Eğer bırakın yarıfinalleri ben finalleri izlemek istiyorum diğerlerininde finallerini izlerim sadece diyorsanız bile karşınıza 2 seçenek çıkıyor. Bunlardan biri Finlandiya Finali veya İsviçre NF’si olacaktır. Hangisi size daha hoş geliyorsa onu izlemelisniz.

Yarı Finaller

Bu sefer karşınıza 5 Seçenek çıkıyor. İsveç,İzlanda,Letonya,Macaristan,Litvanya. Eğer kaliteli bir şov izlemek istiyorsunuz size İsveç(#melfst) Heat 1’i öneririm ayrıca bu yarıfinalde tanıdık bir isim de var Elena Paparizu bakalım finale çıkabilecek mi hep birlikte göreceğiz şu anda seçim sizin. Umarım kararınızdan memnun kalırsınız.

iOS 7.0.5 Yayınlandı

35.4 Mb büyüklüğündeki bu güncelleme Çin’deki cihazların internet erişim problemlerini gidermek gönderilen güncelleme yalnızca iPhone 5c ve 5S için yayınlandı.

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑